Ege tarafından şimdilik İzmir’in Karaburun ilçesinde tespit edilebildi. Esas itibariyle yalnız kadınlara mahsus bir oyundur. Eldeki herhangi bir veya iki sazın eşliğiyle tek kadın tarafından oynanır. Şakacı ve taklitli bir oyundur. Bu kadın oyununu neşeyi artırmak üzere çocuk ve erkekler de kendi aralarında yürütürler.
Konya’da Bozkır ilçesinin Sarıoğlan gibi üç beş köyünde Arap Oyunu 4 erkek tarafından oynanır. Kadınlar kendi aralarında oynarlar.
Ankara’dan Etimesut’un Erg’zi köyünde Arap Oyunu toplu yapılır. 6 kişi kılık değiştirerek davul zurna veya kaval ile oynarlar.
Ordu ilinin Kabadüz bucağındaki oyunlar arasında da vardır. Eskişehir’de de vardır.
Güneyin Türkmen oymaklarında aynı isim altında oynanan temsilî oyunda, ve kez’ Erzurum köylerinde bilhassa rağbetteki taklitçi Arap Oyununda raks unsuru hiç yoktur. Buna karşılık daha yaygın surette köy ve kasaba düğünlerinde yer alan üçüncü bir Arap oyunu bilâkis bir nevi izahlı rakstır. Oyuncu, yüzünü karaya, dil ve dudağını kırmızıya boyar. Gözlerinin etrafına un sürer. Başına kara yemeni örtünüp üzerine beyaz sarık sarar. Kanburu olsun diye arkasına bohça konulur. Oyuncu bunun üstünden aba giyer. Gözlerini büyültüp ağzını eğe eğe dilini çıkarır. Parmaklarını bir yandan bir yana sallaya sallaya oynar. Eline bir tef alır. Tefi çala çala hem oynar, hem de aşağıdaki beyitleri söyler:
Ya Arapoğlu, Arapoğlu
Git Şam’a doğru, Şam’a doğru
Damdan düştü bir kedi
Pişmiş tavuğu yedi
Arabı da şak şak, Arabı da şak şak
Ya Arapoğlu kırkında
Taşakları sırtında
Ya Hacı Mahmut evlendi
Evlendi de halt etti
Arabı da fış fış, Arabı da fış fış