Yurt oyunlarında bazı küçük figür tekerlemeleri vardır ki üzerinde fazla durulmağa değmez; boyun kırmak, süzünmek, geri kaykılmak, titremek, göbek atmak, etrafı devretmek, kendi mihverinde dönmek, kaşık-zil-yahut çarpana eşliğiyle fırıldanmak gibi… Fakat, bazı figürler de vardır ki orjinal oluşları kadar nâdirattandırlar:
1. Karşılıklı geri geri gidip gelen iki oyuncu dizisinin her yüzleştikçe sağ ellerin karşısındaki sol ellerle tartım dairesinde kıyasıya çarpıştırılması,
2. İki dizleri birden hızla çömeltip kalkarak tekrarlar yapmak yahut tek dizi yere vurarak tartımla doğrulmak,
3. Omuz veya göbek toslatmaları,
4. Halka oyunlarının bazısında yerdeki ilk kat oyuncularının omuzlarına ikinci bir kat oyuncular çıkarak onların da kol kola tutuşarak iki katlı halkanın birlikte dönmeleri
5. Oturulduğu yerde kol kola oynananlar,
6. Davul zurnasız ve sırf tartımla yürütülen kalkan oyunu,
7. İç içe halka dizileriyle yürütülen oyunlar,
8. Davul oyunu ki, davulcunun mu davulu, yoksa davul tartımının mı davulcuyu oynattığına karar verilmez yahut da her ikisini zurnacı oynatır,
9. Hayvan taklitli oyunlar,
10. Ateş çevresi oyunları,
11. El tabaklarındaki yanan mumlarla, yahut baş üstünde tutulan tepsinin yanan mumlarıyla oynamak,
12. Mekik ve oya tekerrürlü ayak oyunları,
13. Bıçak ve tüfek atışlı oyunlar (Çandır gibi)…
Bir ülkenin oyun zenginliği oyun sayısından ziy’de bu gibi ana çeşitler tutarı ve orijinalliğiyle ölçülür.