Bugünkü gibi çağdaş araçların bulunmayışı, ulaşım olanaklarının yetersizliği ve sosyal, ekonomik, tarihsel, iktisadi koşulların etkisiyle halk kendi kendisine yetme yolunu seçmiş giyim kuşamla ilgili gereksinmelerinin çoğunu kendi el emeği ile karşılama yoluna gitmiştir. Silifkeliler, çulhalıklarda dokudukları çulhaları dikip giyinerek, giyim kuşam gereksinmelerinin çoğunun karşılamıştır. Bu genel bilgiyi aldıktan sonra, kadın ve erkek giyimi konusuna açıklık getirebiliriz.
Baş düzenlemesi: Başın düzenlenmesinde iki malzemeden yararlanılır. Fes ve yazmalar. Fesin alna rastlayan bölümü altınla süslü olur. Ancak, altın koyamayacak kadar hali vakti yerinde olmayan kadınlar, altın yerine gümüş paraları fese takmıştır. Fes kırmızı kalın bir kumaştan yapılır. İçine sertleştirme malzemesi konur. Fesin saçlardan yüksekliği en çok 2-3 parmaktır. Yazmalar, giysiye uygun renklerde kullanılır. Üçgen yapıldığında, başı ve fesi kapatacak kadar büyüktür. İki üç renk yazma altınları kapatmayacak biçimde fese ve başa bağlanır. Eğer düğüm görünür şekilde bağlanırsa, karşımızdaki kadının evli olduğunu, düğüm saklanarak bağlanmışsa, kadının bekar olduğunu anlarız. Giyim kuşam tarihçemiz içinde, çarşaf Silifke köylüsüne ulaşamamıştır. Ancak, zaman içinde kadınların yazma dışında beyaz tülbent örttükleri görülmektedir. Yaşlı kadınların poşu örtündüğü, peçek, vele, isimli örtülerin de kullanıldığı bilinmektedir.
Beyaz Bluz: Bilezik yakalı, düğmelidir. Altına iç çamaşırı giyilebilir. Şalvarın içine girecek kadar uzundur.
Üçetek: Çulhalıkta dokunan kumaştan topukların bir karış üstüne kadar uzanır. Çizgili olarak dokunur. Çizgilerin kalınlığı en çok iki parmak kalınlığındadır. Yırtmaçlar bacakların iki yanındadır. Kolların ucunda küçük yırtmaçlar bulunur. Bazen, gençkızların giydikleri entarileri üçetek haline getirdiklerine de rastlanmaktadır.
Cepken: Kadifeden yapılmıştır. Sim ya da sırmadan işlemeler yapılır. Kalçanın üzerine dek uzanır.
Kemer: Üçeteği bele tutturmak için kullanılır. Kemer düz kemer ve bakla kemer olmak üzere iki çeşit olabilir. Kemerin kolan bağ şeklinde, ucu boncuklu olarak kullanılanları da vardır.
Kuşak: Beli korumak amacıyla kullanılır. Bele iki üç kez sıkı sıkıya sarılır. Adına trablus ya da darabulus kuşağı da denilmektedir. İki üç renkli olduğu görülmektedir. Yeşil-sarı-kırmızı-beyaz çokluk rastlanan renklerdir. Kuşak düğüm atılmadan bele tutturulur.
Önlük: Bağda, bahçede çalışırken kullanmak üzere bele takılır. Çulhalıkta dokunmuş, kalın, sağlam çulhadan yapılır. Üçeteğin boyu kadardır.
Şalvar: Renkli kumaştan yapılır. Çulhalıkta dokunan kumaştan da olabilir. Astarlıdır. Belinde uçkur veya lastik vardır. Topuklara kadar uzundur. Boldur. Kuşak, önlük ve kolan bağının-kemerin altına giyilir. Edik’in içine girer.
Çorap: Şalvarın altına ediğin içine beyaz çorap giyilir. İlçe kadınlarını çoraplarında işlemeler görülse de, köylü kadınların çorapları işlemesizdir.
Ayakkabı: Kadınlar ayaklarına edik giyer. Edik, çizme gibi, ağzı bir karış yüksekliğinde şalvarın içine sokulduğu, burnu kalkık bir ayakkabıdır. Her şeyini köylü kendisi yapar. Edikten başka, potin ya da yemeni giyildiğine de rastlanmaktadır.
Renklerin anlamı: Giysilerde kullanılan renklerin anlamları bulunmaktadır. Ayrıca, her bir baş bağlama biçiminden başını bağlayan kadının hangi aşiretten olduğu da anlaşılabilmektedir. Giysilerde kullanılan renklerden kırmızı: aşkı, yeşil muradı, sarı: hastalığı, beyaz: temizliği, siyah:yası, eski giysi: tasayı anlatır. Ölüsü olan yeni giysi giymez. Şenlikte, bayramda, düğünde yeni giysiler giyilir. Yeni yetme kızların giydiği giysilerin rengi de kırmızı olur.
Erkek Giyimi:
Başlık: Beyaz başlık kullanılmaktadır. Bir karış eninde, 1,5-2 metre uzunluğunda, ortasından ikiye katlanıp, katlanan yerin tek tarafından en çok bir karış kadar dikilmiştir. Yazın iki ucu alından arkaya dolaştırılarak, arkada fiyonk şeklinde düğüm atılmak suretiyle bağlanır. Kışın yüzü gözü soğuktan koruyacak biçimde bağlanır. Fes kullanımı yaygınken, başlık kullanılmazdı. Tepesi püsküllü feslerin üzerine büyük bir yazma sarılır, baş böyle örtülürdü. Fes kullanımından vazgeçilince yeniden başlıklar kullanılmaya başlandı.
Gömlek: Boyuna çizgili (daha çok kırmızı-yeşil-kahverengi-beyaz renklere rastlanır) kumaştan, bilezik yakalı, sedef düğmeli, vücuda yapışmayacak bollukta, şalvarın içine girecek uzunlukta yapılır.
Kuşak: Kuşak, bele iki üç kez dolanacak uzunluktadır. Çizgili, renklidir. Bele sıkı sıkıya sarıldıktan sonra, sol yanda fiyonk yapılarak poturun üzerinden bağlanır.
Cepken: Şalvarın yapıldığı kumaştan yapılır. Bele kadar iner. Gömleğin üzerine giyilir. Sırtında ve kollarında işlemeler vardır. Çulhalıkta dokunmuş kumaştan yapılır.
Şalvar: kalın kaba kumaştan yapılın. Bu kalın kumaş genellikte çulhalıkta dokunmuştur. Çulhalıkta dokunmamış olanlar genellikle kadife olur ve zenginler giyer. Uzun kolludur. Şalvarın ceplerindeki eskimeyi yavaşlatmak için, cep kenarına işlemeler yapılmıştır. Ağı aşağı sarkmaz. Paşalara doğru daralır. Belinde uçkur bulunur. Şalvarların rengi; siyah kahverengi veya lacivert olabilir.
Şalvardan önce, kadın erkek tüm insanlar üçetek giyerdi. Ereklerin giydiği üçeteğe Sadakor denirdi. Cepken sadakorun üstüne giyilirdi. Sadakor giyilen zamanlarda, altına kalın kumaştan yapılma akdon giyilirdi.