Erzurum’un toplu oyunlarındandır. Barlara ilk bununla başlandığı için “Baş Bar” adını almıştır. (Baş Barı denildiği köyler de vardır.) Sayısı kırkı bulan Barların cümlesinde olduğu gibi bunda da en az üç kişi yer alır. Oyunun düzgünlüğüne halel (zarar) gelmemesi için diziye beşten fazla oyuncu alınmaması tercih ediliyorsa da, görenekte böyle bir tedbirin yeri yoktur. Yer elverişliyse ve oyuncu sayısı çoksa, halkla enikonu genişletilebilir. Barın asıl adı “Serhoşbar” olduğunu da ilave edelim.
Halay ve Horonlar gibi Barlar da bayram, düğün ve her türlü şenlikli toplantıların başlıca zevk ve neşe kaynağıdır. Hünerli tertipler olmakla beraber, ilk seyredilişte inceliklerine nüfuz edilemez. Dikkat sarfıyla seyredilmeleri gerekir.
Bara girilmezden önce:
Barda yer almak üzere alana çıkanlar yan yana dizi kurup birbirlerine serçe parmaklarıyla kilitlenirler. Bar havası o sırada vurulmaya başlamıştır. Tartımına (ritmine) ayak uydurarak birkaç adım ilerledikten sonra yine geriler ve oyuna başlayacak durumu alırlar. Oyunun ana figürleri dışında merasim kabilinden yapılan bu giriş hareketinin en eski görenekteki varlığına dair bir kayıt yoktur. Ancak, herkesi havaya ısındırmak ve bir nevi al’ka muharriki (tahrik edicisi, kışkırtıcısı) olmak bakımından fayda arz etmektedir. Muhtelif yetkili barcılarca şiddetle tensip edildiği, ayrıca da orta ve güney Anadolu’nun Halaylarıyla doğu Barları aynı duyguda müşterek kalmış göründükleri için hareket hak kazanmakta, geleneğe de uygun görünmektedir.
Başbar’ın Bölümleri:
Başbar’ı iki kısımda gözden geçirebiliriz: Birinci bölümde 3 figür vardır:
1. Olunduğu yerde yapılan ayak ve kol hareketleri,
2. Yürüyüş,
3. Geri çekiliş
İkinci bölümün 4 figürü vardır:
1. Yürüyüş,
2. Sıçrama,
3. Çökme,
4. Geri çekilme.
Yerinde yapılan figür:
Bar takımı oyuna girip de birkaç adım ilerledikten sonra gerilenip ana figürlere başlama durumunu alınca (ki bu başlantı figüründe ilerlemenin az veya genişçe olması Barbaşı’nın arzusuna göre değişebilir), oyun bir durgunluk anı geçiriyor gibi olur. Bu mühlette (belli sürede) bariz (açık) bir hareket gerçi göze çarpmaz ama dikkat edilirse “omuz hizasına” kadar kaldırılmış vaziyetteki kolların 9/8 tartımını canlandıracak bir incelikle aşağı yukarı oynatıldığı fark edilir. O aralık güzel kol hareketlerine diz kırmalarının görülür görülmez ve ayak oynatmalarının usul usul katılmış bulunduğu keza anlaşılır. Böylesine hoş bir manzara karşısında seyircilerin duygulanmaması imkânsızdır. Kol, diz ve ayak ucu oynatmalarının musikiyle uzlaşımlı kaldığı bu figürün süresi Barbaşı’nın isteğine bağlıdır.
Yürüyüşler:
Bir aralık Barbaşı yanındaki Koltuk’un (yani ikinci oyuncunun) parmağını sıkarak yürüyüşe geçileceğini ihsas eder (anlatır, sezdirir). Bu haber derhal Poççik’e yani son oyuncuya kadar aynı parmak sıkışlarla elden ele ulaşarak yerinde yapılan figürün hareketleri keskinleşmeye, ayrıca da oyun açılmaya başlar. Barbaşı’nın yürüyüş işaretini hemen takip eden ölçünün ilk sekizliğinde sol ayağın ökçesi kaldırılırken, sol diz hafifçe ileri verilir. İkincide sol diz geri alınırken sol ökçe de yere basmış bulunur. O anda sol ayak ucunun hafifçe yukarı kaldırıldığı görülür. Üçte, sağ ökçe kalkıp, sağ diz ileri verilir, dörtte geri alınır. Bu sefer de sağ ayak ucunun biraz yukarı kalktığı görülür. Beşte, gene sol ökçe kalkarken, sol diz ileri verilip, sağ ayağın ucu da biraz kaldırılır. Altıda, sol diz geri alınır ve sol ökçe basılırken sol ayak ucu da yukarı oynatılmış bulunur. Yedide ayak ucu yere güç dokunabilecek kadar sağ ökçe yukarı kalkar, sağ diz de pek tabiî olarak keskince bir kırma yapar. Sol ayağın pençesi bu sefer yukarı kaldırılmaz, yani biraz sağa bükülür. Sekiz ve dokuzuncular da böylece adıma ‘made (hazır) bir vaziyette geçer. Aynı sırada kollar az yukarı kaldırılır.
Öbür ölçünün ilk sekizlik süresinde adıma hazır sağ ayak küçük bir adım ileri atılır. İkide, sol ayak pençesinden kuvvet alınarak sağ üzerinde belirsizce ve ayak değiştirme tarzında bir irkinti yapılır. Üçte, sol üzerinde bir irkinti tekrarlanır. Dörtte, gövde sağa bindirilerek sol ökçe – ayak ucu yerden kesilmeksizin – kaldırılıp adıma hazırlanır.
Beşinci sekizlikte sol ayak küçük bir adım ileri atılır. Altıda, sağ ayak pençesinden kuvvet alınarak sol üzerinde – yine belli belirsiz ayak değiştirme tarzında- bir irkinti yapılır. Yedide sağ ayak ökçesi yerden kesilip adıma hazırlanılır. Sekiz, bu vaziyette geçer. Dokuzda, sağ ayak bir adım daha ileri atılır ve sonra diğer ölçünün ilk sekizlik süresinde hafif içe vurulmak suretiyle pençe üzerine konulur. İkincide, sol ökçe kaldırılır, her iki ayak pençe üzerine gelmiş bulunur. Üçte, bütün takım sola döner, dörtte ise sol ayaklar bir adım ileri atılır. Beşte, hafifçe yere vurulur. Altıda, sol diz kırılıp sağ ayak yerden kesilerek sol üzerinde hoş bir yaylanma yapılır. Yedide, sağ ayak tekrar yere getirilirken gövde arkaya doğru çekilir. Oyun dizisinin annacı yarım sol dönmüştür.
Geri çekilişler:
Sekizincide sol ayak yerden kesilir. Dokuzda, sağın yanına çekilip gelen ölçünün ilk sekizliğinde sağın yanına konur. İkincide, sağ ayak pençesinden kuvvet alınarak sol üzerinde hoş bir ayak değiştirme yapılır. Üçte, sağ ayak yerden kesilir, dörtte küçük bir adım geriye çekilir. Beşte, sağ pençe üstüne basılırken gövde geri alınır. Altıda, sağ geride ve sol ilerde olduğu halde, ayak değiştirme tarzında bir irkinti olur. Yedide, sol ayak yerden kesilir. Sekizde, sağ diz hafifçe kırılır. Dokuzda da sol, sağın yanına çekilip sonraki ölçünün ilk sekizliğinde pençe üstüne konur.
Sıçrama ve çökmeler, geri geliş:
Geri çekilişte son vaziyet; sol ayak pençe üstünde olup sol ökçe kaldırılmıştır. 9/8’lik ölçünün ilk sekizliğinde yapılan bu hareketle “Yürüyüşe geçiş” figürü tekrar başlamış oluyor demektir. Yukarda işaret edilen “yürüyüşe hazırlık figürü” bir daha tekrarlanır.
Bundan sonraki ölçünün ilk sekizliğinde sağ ayak küçük bir adım ileri atılır. İkide, sol ayak pençesinden kuvvet alınarak hafifçe ayak değiştirmek tarzında hoş bir irkinti yapılır. Üçte, sol üzerinde bu irkinti tekrarlanır. Dörtte, sol ökçe kaldırılır, adıma hazırlanılır. Beşte, sol ayak küçük bir adım ileri atılır. Altıda, yere konur. Yedi ve sekizde sol ayak üzerinde iki defa sıçranır. Aynı zamanda sağ ayak da ileri fırlatılır. Dokuzda bu şekilde durulur. (Bu sıçramaların üç defa yapıldığı da olur).
Geçen ölçünün ilk iki sekizliğinde sağ ayak derhal geri alınıp sol ileri fırlatılır. Üçüncüde, sağ üzerinde iki defa sıçranır. Dörtte, sağ diz kırılarak çökme durumuna geçilir. Beşte tam çökük vaziyette bulunulurken sol ayak sağın yanına getirilip yere vurulur. Altıncı sekizlik bu vaziyette geçer.
Yedide sıçranılarak ayağa kalkılır, aynı zamanda da sol ayak ileri fırlatılır. Sekiz ve dokuzda sağ üzerinde iki defa sıçranılır. Diğer ölçünün ilk sekizliğinde sol ayak sağın yanına alınarak yere vurulur ve gövde ağırlığı bunun üstündeyken 3 ve 4. Sekizliklerde sağ ayak sola doğru fırlatılır.
Beşte, gene sağ ayak durdurulmaksızın sağa ileri bir hareketle (yani bir kavis çizercesine) geri getirilir. Altıda, her iki diz kırılmak suretiyle bir çökme yapılır. Yedide, tekrar sıçranıp ayağa kalkılır. Sekiz ve dokuzda sağa “soldan sağa” fırlatılarak sol ayağın ucu hizasına getirilir ve bunu takip eden ölçünün ilk iki sekizliğinde sağ pençe üzerine basılır. Üçte, sol ayak adıma hazır vaziyette yerden kesilir. Dörtte, sağ ayak ucu hizasında yere basacak vaziyette ileri atılır. Beşte, yere vurulur. Altı böyle geçer. Yedide, her iki diz kırılıp tekrar bir çökme yapılır. Sağ üzerinde yapılan bu çökmede sekiz ve dokuz devam eder. Bundan sonraki ölçünün ilk iki sekizliğinde sıçranılır; ayağa kalkılırken yarım sola dönülür. (Bu sola dönüşte oyunun annacı daima değişmektedir.) Üç ve dörtte sağ ayak ileri fırlatılır. Beşte yere basılır. Altıda sol ayak arkaya tartımlı bir fırlatma yaparken sağ diz de kırılarak hoş bir yaylanma yapılır. Son üç sekizlikte sol ayak sağın yanına çekilerek yarım sağa dönülür.
Ölçü değişince ilk sekizlikte sol ayak yere vurulur. İkincide, gövde ağırlığı bunun üstüne bindirilip belli belirsiz bir ayak değiştirme yapılır. Üçte sağ ayak yerden kesilir, geri çekilir ve dörtte yarım adım geriye basılır. Beş ve altıda sağ ayaktan kuvvet alınarak sol üzerinde ayak değiştirme tarzında ahenktâr bir irkinti yapılır. Yedinci sekizlikte sol ayak yerden kesilir, sekizincide geri çekilir, dokuzda tam sağın yanına gelir. Ölçünün ilk sekizliğinde de pençe üzerine konulup böylelikle yürüyüş vaziyetine geçilinmiş olur. Bütün hareketlerde bir mekik intizamı görülür.
Başbar, çok kere üçüncü çökmeden sonra tamamlanmış sayılır. Burada Barbaşı’nın işareti de şarttır. Eğer oyun devam edecekse, Barbaşı davulcuya bakmadan takımı yürütür. Devam edilmeyecekse elindeki çevreyi davulcudan yana kaldırmak suretiyle havayı değiştirmesini belirtir. Hem Barbaşı’nda hem de Poççik’te çevre vardır. Çoğu zaman pembe veya beyaz olan bu çevreler sırma yahut ipek işlemelidir.